نبذة مختصرة : Osmanlı hanedanı, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesiyle birlikte en görkemli yıllarını İstanbul’da yaşamıştır. Bu nedenle devletin gücünü ve döneminin özelliklerini yansıtan yapıların çoğu İstanbul’da inşa edilmiştir. Önem taşıyan yapılar arasında saraylar da yer almıştır. Saraylar birçok yapının bir araya gelmesi ile oluşturulan kompleks yapılardır. Bununla birlikte Osmanlı’da saray kavramının geniş bir yapı grubunu içerdiğini de belirtmek gerekir. Örneğin, devletin yönetildiği ve padişahın ailesi ile birlikte sürekli ikamet ettiği büyük sarayların yanı sıra günübirlik kullanılan biniş sarayları ve mevsimlik ya da birkaç günlük kullanılan göç sarayları gibi. Sayfiye sarayı veya yazlık saray olarak adlandırılan yapılar ise özel olarak düzenlenmiş bir bahçe içerisinde yer alan kasır ve köşklerden oluşan yapılardır. Bahçesinde çeşitli eğlenceler düzenlendiği için bu grup saraylarda bahçe düzenine daha fazla önem verilmiştir. İstanbul’da da sayfiye saray kullanımı, özellikle Lale Devri’nin parlak yaşantısına hizmet etmek üzere, 18.yüzyılda – III. Ahmed- döneminde artmıştır. Ancak ekonomik olmaları ve kısa sürede tamamlanmaları gerektiğinden seçilen yapım sistemleri zamana ve isyanlara karşı dayanamamış; bu yapıların çoğu günümüze ulaşamamıştır. Bu nedenle sayfiye saraylarına yönelik çalışmalar da oldukça kısıtlı kalmıştır. Bu çalışmada, 18. yüzyılda İstanbul’da inşa edilmiş/kurulmuş, genişletilmiş veya onarılmış; fakat çoğu değişime uğramış ya da günümüze ulaşamamış sayfiye saraylarının incelenerek literatüre kazandırılması amaçlanmaktadır. Ancak sayfiye sarayları geniş kapsamlı bir konu olduğu için çalışma, III. Ahmed dönemi -Lale Devri olarak adlandırılan dönemi de kapsadığı için- ile sınırlandırılmıştır. III. Ahmed döneminde mevcut olan sayfiyelerden de Haliç ve Boğaziçi’nde konumlananlar ele alınmıştır. Literatür araştırmasına dayalı çalışma kapsamında öncelikle, 18. yüzyıl başında mevcut olan yada inşa edilen, sayfiye sarayı olarak kullanılan yapıların ve hadaik-i hassaların konumları tespit ...
No Comments.