نبذة مختصرة : 1900'lü yılların ilk yarısında Frankfurt Okulu düşünürleri tarafından ortaya konan kültür endüstrisi, toplumsal her şeyde olduğu gibi sanat dolayısıyla tiyatro üzerinde de etkili olmuştur. Kültür endüstrisinin tiyatroyu da popüler kültürün etkisi altına alması ve kapitalizmin kuşatıcı etkisi sonucu tiyatroların daha çok izleyici elde etme çabasının da etkisiyle tiyatro metalaşma tehlikesiyle yüz yüze gelmektedir. Sanat özelinde tiyatro her dönem iktidarların/otoritelerin kontrol altında tutmak ve kendi ideolojileri doğrultusunda kullanmak istedikleri bir alan olmuştur. Bu bağlamda yönetimdekiler yer yer kısıtlamalar ve tam tersi destek ve teşviklerle bu isteklerine ulaşmayı amaçlamışlardır. Tiyatrolara devlet tarafından kısmen de yapılan maddi destek tiyatro ve tiyatro oyuncularının maddi sorunlarını çözmelerinde yetersiz kalmıştır. Dolayısıyla tiyatro oyuncuları adil ücret, sosyal güvenlik (bu hak sosyal güvenlik kanunun 4. maddesinin -b- bendi kapsamında tanınmış olsa da tiyatro oyuncuları genellikle sigorta primlerini yatırabilecek ücreti kazanamamaktadır), güvenli çalışma gibi sosyal haklarından yararlanamamaktadırlar. Adil ücret hakkına sahip olmadıklarından diğer sosyal haklarının varlığı da sıkıntıya düşmektedir. Bu çalışmada kültür endüstrinin popüler kültür aracılığı ile tiyatro izleyicileri ve dolayısıyla tiyatro üzerindeki etkileri ile özel tiyatroların devlet tarafından desteklenme durumuyla birebir ilişkide olan tiyatro oyuncularının yaşadığı maddi sorunlar, sosyal haklarının varlığı ve bu haklardan yararlanma durumları incelenmiştir. Ayrıca çalışmada tiyatro oyuncularının, günümüz ekonomi politikalarının da etkisiyle çoğu iş alanında çalışan emekçilerin de içinde bulunduğu güvencesizlik ve üretim süreçlerindeki özel emek türünün etkisiyle proletaryadan ayrılan prekarya süreçleri incelenmiştir. Bu bağlamda İstanbul'daki özel tiyatrolarda çalışan tiyatro oyuncularından çalışmaya gönüllülük esasına göre katılan 24 kişiyle yarı yapılandırılmış görüşme soruları kullanılarak yüz yüze görüşmeler ...
No Comments.