نبذة مختصرة : Prostat adenokarsinomu, geliÅŸmiÅŸ ülkelerde erkeklerde, en sık görülen kanserdir ve kansere baÄŸlı ölümler sıralamasında akciÄŸer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Günümüzde prostat adenokarsinomlarında tanımlanan prognostik faktörler içinde preoperatif serum PSA deÄŸeri, TNM sistemi esas alınarak evreleme, histopatolojik derece ve cerrahi sınırlar klinik olarak hasta takibinde en önemli ve faydalı parametreleri oluÅŸturmakla birlikte, prostat adenokanserleriyle ilgili çalışmalarda kullanılan belirteçlerin hiçbirisi, klinik uygulamaya geçirilememiÅŸtir. Onkofetal bir protein olan IMP-3, mesane ve böbrek tümörlerini içeren birçok organda yapılan çalışmada agresif gidiÅŸli tümörlerle iliÅŸkili bulunmuÅŸtur. Amacımız, benign prostatik glandlar, yüksek dereceli PIN ve prostat adenokarsinomlarında IMP-3 ekspresyon farkına bakarak, prostat adenokarsinomlarının patogenezindeki rolü aydınlatmaya çalışmaktır. Gruplar arasında ekspresyon yönünden anlamlı farklılık bulunduÄŸu taktirde, IMP3'ün prostat adenokarsinomlarının geliÅŸme sürecinde malign transformasyon açısından rutin uygulamada bir immünohistokimyasal belirleyici olabileceÄŸi düşünülmektedir. Bu çalışmada 70 adet prostat adenokarsinom olgusunda ve bunlara eÅŸlik eden yüksek dereceli PIN alanları ile benign glandüler yapılar, immunohistokimyasal olarak IMP3 ekspresyonu açısından deÄŸerlendirildi. Çalışmada yer alan 70 adet prostat adenokarsinom olgusunda ve bunlara eÅŸlik eden yüksek dereceli PIN alanları ile benign glandüler yapılarda IMP-3 ekspresyonu saptanmadı. Olgu sayımız sınırlı olmakla birlikte elde ettiÄŸimiz bulgular, IMP-3 proteinin prostat adenokarsinomlarının patogenezinde yer almadığını ve IMP-3 ekspresyon durumunun prostat adenokarsinomlarında tanısal amaçlı kullanılamayacağını göstermektedir. ; Prostate cancer is the commonest cancer in developed countries in the men and is the second only to lung cancer as a cause of death. ...
No Comments.