نبذة مختصرة : Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde “belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım” tanımıyla karşımıza çıkan sanatın, farklı dallarında çıkan eserleri vasıtasıyla döneminin özelliklerini anlama noktasında faydası tartışılmaz. Sanatçının yaşadığı toplumu çözebilmek, toplumla sanat arasındaki münasebeti kavrayabilmek, devletin sanata yaklaşımını görebilmek adına tarih ile sanat birlikte ele alındığı vakit geçmiş dönemlerin daha iyi anlaşılabileceği muhakkaktır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ABD ile yakın ilişkiler içerisine giren Türkiye’de en fazla işitilmeye başlanan kelime “demokrasi” olmuş ve bu kelimenin içi çok partili hayat ile doldurulmaya çalışılmıştır. Oldukça eksik olan bu algının etkisiyle 1945’te Türkiye çok partili hayata geçmiştir. 7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti ise 14 Mayıs 1950 Genel Seçimleriyle iktidara gelmiş, 27 Mayıs 1960 Darbesi ile siyasi hayatı sona ermiştir. On yıllık Demokrat Parti dönemi, Türkiye’de ve dünyada savaş sonrasındaki toplumsal rahatlama ve demokrasi söylemlerinin yoğunlaştığı bir zamana denk gelmiştir. Bu söylemler her zaman olumlu manada olmamış, 1946’dan 1954’e değin demokrasinin savunuculuğunu yapan Demokratlar, 1954 Gene Seçimlerinden 27 Mayıs 1960’a kadar demokrasiyi geri plana itmekle suçlanmışlardır. Demokrasi ortamında serbestlik ve hürriyet kavramları da daha fazla gündeme gelmektedir. Buradan hareketle 1950li yıllarda Türkiye’de toplumun her kesiminde bu kavramlarla ilgili his ve fikir beyan edenler olmuştur. Bu noktada beyanda bulunanlar, baskıya da maruz kalınabilmiştir. Toplumsal söylemlerde etkileyici rol oynayanlar, sadece o gün değil, her dönemde özellikle sanatçılar olmuştur. Demokrat Parti döneminde sanatçıların sanatlarını icra edebilme noktasında demokrasinin derecesini belirleme rolleri de söz konusudur. Herhangi bir kısıtlama veya önceki yahut sonraki döneme nazaran rahatlama olup olmadığına bakılarak siyasilerin sanata dair yaklaşımları da ortaya konabilir. Hazırlanan tezde Demokrat Parti’nin ...
No Comments.