نبذة مختصرة : XVII. Yüzyıl’da diğer zamanlara nazaran oldukça çok sayıda Avrupalı seyyah Osmanlı İmparatorluğunu ziyaret etmiş ve bu ziyaretlerini de o sırada Avrupa’da çokça okunan bir tür olan seyahatname şekline getirerek yayınlamıştır. Avrupa’da durum bu iken Osmanlıda henüz matbaa yoktur, seyahatname yazmak şöyle dursun kamu görevi ya da ticaret gibi zorlayıcı bir sebep olmaksızın seyahat etmek çokça rastlanır bir durum değildir. Avrupalı seyyahların Osmanlıyı ziyaretleri, hem onların Osmanlı toplumunu hem de Osmanlı toplumundaki fertlerin onları gözlemlemesine yol açar. İşte bu gözlemlerin Avrupalı tarafını seyahatnamelerden okurken Osmanlı tarafına ilişkin olanları şu anda bilinen bu ölçekteki tek eser olan Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde görmek mümkündür. Bu gözlemlere bakıldığında her bir tarafın diğerini, çoğunlukla mesnedi olmayan bir takım klişelerle tanımladıkları görülmektedir. Bu alandaki çalışmalarda “etnik klişeleştirme” teriminin kullanımı Robert Dankoff’a aittir. Bu klişelerden bazıları zamana yenik düşmüş bazıları ise günümüzde var olan etnik ve dinî klişelere zemin hazırlamıştır. Bizim bu çalışmada amacımız XVII. Yüzyılda Osmanlı topraklarını ziyaret eden bazı Batılı seyyahların ve Evliya Çelebi'nin kullandığı etnik kökene dayalı bu klişelerin tespiti ve bunlar üzerinden tarafların birbirlerini algılayış biçimlerini karşılaştırmaktır. Araştırma sonucunda görülmüştür ki; ilgili dönemde Osmanlı ülkesini ziyaret eden batılı seyyahlar sadece burada yaşayan Türkler değil Hıristiyan başka gruplarla ilgili de çeşitli önyargılara sahiptirler ve bu önyargılar bir takım klişeleştirmelere yol açmıştır. Bununla birlikte aynı dönem için benzer bir tutum Evliya Çelebi için de geçerlidir. Evliya Çelebi de Türkler dahil olmak üzere, bir çok etnik grupla ilgili çeşitli klişeler kullanmıştır.
No Comments.