Item request has been placed! ×
Item request cannot be made. ×
loading  Processing Request

Sevgili Dr Zeki Soysal’ı Düşünürken

Item request has been placed! ×
Item request cannot be made. ×
loading   Processing Request
  • المؤلفون: Kriton Dinçmen
  • المصدر:
    Adli Tıp Bülteni, Vol 11, Iss 3 (2006)
  • الموضوع:
  • نوع التسجيلة:
    article in journal/newspaper
  • اللغة:
    English
    Turkish
  • معلومة اضافية
    • بيانات النشر:
      Adli Tıp Uzmanları Derneği
    • الموضوع:
      2006
    • Collection:
      Directory of Open Access Journals: DOAJ Articles
    • نبذة مختصرة :
      Dr. Kriton DİNÇMEN . zaman öylesine geçiyor, ki. daha dün gibi, hepimiz Adli Tıp Kurumu’nun girişindeki meydanlıkta toplanmıştık. karşımızda O’nun tabutu. gözlerimiz dolu, gönlümüz ağır, ruhumuz yıkık o çalışkan, duru, tertemiz, nazik, içtenlikli, vefakar, bilgili. o hep insanca gülümseyen güzel insanı yeni yeni çıktığı uzun yolculuğuna uğurluyorduk. Prof. Dr. Zeki Soysal çok iyi bir hekimdi. Ne yazıktır, şimdilerde ortaya çıktığına tanık olduğumuz eğitimini hiç görmediği konularda dahi, yüzeysel bilgilerle, ağır sorumlulukları gerektiren pozisyonları alacak kadar ‘cesur’ olanların zıddına, gerçek bir bilim adamı, gerçek bir akademisyendi. Adli Tıp akademisyeni olmasının yanında, ikinci bir ihtisas olarak Kadın-Doğum ihtisasını bitirdiğinde, jinekolog hocalarının kendisi hakkında yapmış oldukları methiyeler hepimizin kulağındadır. Ve, doğaldır ki, hepimizin hekim vicdanı bizlerin genç meslektaşımıza duymakta olduğu sevgi ile amalgamlaşmış saygıyı da arttırmıştır. Hatırlıyorum. Adli Tıp Kurumu’nda IV. İhtisas Kurulu’nun sorumluluğunu taşıdığım yıllarda, genelde, geç çıkıyordum. Odamın penceresi çok defa akşam 9.00, 9.30 hatta 10.00’a kadar yanardı. Kurumda o saatlere kadar penceresi yanan ikinci bir oda sevgili Zekiciğimin odası idi. Ya o, ya da ben birbirimizin ‘geç çıkma’ rekorunu kırardık. Benim işim onunkinden biraz fazla sürdüğünde Zeki kapımı çalar, başını uzatır ve ‘ağabey, bu gün rekor sende. bana eyvallah .’ diye takılırdı. gülümserdi. o insan gülümsemesi ile. o içtenlikli, alçak gönüllü. o ‘kendinden emin’ bir bilim adamının bir hekimin gülümsemesi ile. İkimiz arasında pek çok kimsenin fark etmemiş olduğu bir gerçek ağabey-kardeş . daha doğrusu bir amca-yeğen ilişkisi vardı. Ve şimdi düşünüyorum. kahroluyorum. ben 1-2 ay sonra 83 yaşımı bitirip 84’e girmiş olacağım. Zeki ise, benden en az 30 yaş küçüğüm olan o tatlı oğlum . şimdi mezarda. Ve . elimden sadece ‘lanetleme’ gelir. O tertemiz, insanlık ile dolu. o bilgili, o ‘yarınları parlak’ genç Hoca’mızı o kahrolası Moira’lara teslim eden tanrıça ...
    • ISSN:
      1300-865X
      2149-4533
    • Relation:
      https://doaj.org/toc/1300-865X; https://doaj.org/toc/2149-4533; https://doaj.org/article/cb06afc222df4803a3e21543c8fdc3ea
    • الرقم المعرف:
      edsbas.1653B912