نبذة مختصرة : Düşünce tarihi boyunca sevgi, erdem, yönetim, güç, ilerleme ve özgürlük gibi farklı ideallerle ilişkilendirilen bilgi, Aydınlanma düşüncesinde özgürlük ve özgürleşimle ilişkilendirilmiş; bilimsel bilginin toplumda yaygınlaşmasıyla birlikte önyargılar ve boş inançlara dayanan düzenin yıkılacağı öngörülmüştür. 20. yüzyıla gelindiğinde Aydınlanmanın birçok idealinin gerçekleşmiş gibi göründüğü bir dönemde, bu ilerlemenin ne derece özgürlük getirdiği sorgulanmaya başlamış; Frankfurt'ta kurulan Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü bu bağlamda Aydınlanmanın çok boyutlu bir eleştirisini geliştirmiştir. Teori, bilgi ve özgürleşim arasındaki ilişkinin bir takipçisi olarak Aydınlanma geleneğine yönelen Enstitü, bununla birlikte Aydınlanmanın bilimsel bilgisiyle özgürleşimin mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Böyle bir eleştiri sürecinde ve özgürleşim doğrultusunda kendi eleştirel teorilerini geliştiren düşünürler, bilginin tarihsel ve toplumsal niteliği üzerinde özellikle durmuş; bilgiyi değerlerden arındırarak mevcut düzenle sınırlayan pozitivizmi eleştirerek, bilginin mevcut düzenin aşılması noktasında bir özgürleşim sağlayabileceğini ileri sürmüştür. Bununla birlikte eleştirel teorinin Aydınlanma eleştirisi bu eleştiriyle sınırlı kalmamış; Adorno ve Horkheimer'ın 1947'de yayımlanan Aydınlanmanın Diyalektiği isimli eserle birlikte, Aydınlanma eleştirisi farklı bir eleştiriye dönüşmüştür. Bu çalışma boyunca Aydınlanma ve eleştirel teorinin bilgi, özgürlük ve özgürleşim arasında kurduğu ilişkiler karşılıklı olarak incelenmiş; eleştirel teorinin Aydınlanma eleştirisinin sanıldığından çok boyutlu olduğu ortaya konulmuştur.
Throughout the history of thought, knowledge (that was associated with different ideals like love, virtue, management, power, progress and freedom) was associated with freedom and emancipation in the thought of Enlightenment; along with spread of scientific knowledge in society, it was predicted that the regime that was based on prejudice and superstitions will collapse. When the 20th century started, when it was seen as if many ideals of Enlightenment came true, it was started to question to what extent this progress brought freedom; Social Research Institute in Frankfurt developed multi dimensional criticism of Enlightenment. The Institute that inclined to Enlightenment custom as a follower of relationship among theory, knowledge and emancipation, asserted that it wasn't possible to emancipate with scientific knowledge. In such a criticism period and in line with emancipation, thinkers that developed their own critical theories, insisted on the historical and social qualities of knowledge; they asserted that knowlegde could ensure emancipation concerning passing the present regime. All the same, critical theory's Enlightenment criticism wasn't restricted to this criticism; along with Adorno and Horkheimer's Dialectic of Enligtenment (1947) enlightenment criticism turned into a different criticism. During this study, the relationships, that enlightenment and critical theory set up among knowledge, freedom and emancipation, were researched mutually; it was asserted that critical theory's enlightenment criticism was multi dimensional than it was assumed.
148
No Comments.