نبذة مختصرة : The aim of this study is to contribute determining the effects of non-governmental organizations on educational policies and practices in Turkey. The sample of this study, which is designed according to qualitative research model, consists of 13 non-governmental organizations that are thought to present a rich data source. Study group of this work is determined as DES, ERG, EĞİTİM-SEN, EĞİTİM-İŞ, EĞİTİM-BİR-SEN, LDT, SETA, TOBB Turkish Education Assembly, TED, TÜRK EĞİTİM-SEN, TEGV, TİSK, and TÖZOK. In order to receive the opinion of the non-governmental organizations' representatives, semi-structured interviews are carried out, and at the end of them, content analysis technique is used in the analysis of the data obtained. It is possible to summarize the results of the study as follows: 1)While the general reasons for being of non-governmental organization are protection of social, political and personal rights and interests of educational employees and contribution to formation of educational policies, its target audience consists of teachers, lecturers, students, and other shareholders of education (administrators, parents, officers, janitors etc.). 2) The most focused educational policies by non-governmental organizations are mainly on syllabus, courses, course books, curriculum, learning content, the process of teaching-learning, materials, learning environment, access to education, equality, gender equality, equality of opportunity, right to education, dropping out school, child labour, rights of children, accommodation problems, and scholarships. 3) The lobbying actions on the levels of The Council of Higher Education (YÖK), Ministry of National Education (MEB), other ministries, and political parties are the most often used way of influencing educational policies by non-governmental organizations. 4) Non-governmental organizations generally think that they have limited impact on educational policies; they emphasize the personal relations between them and policy makers for their affairs in education; they demand government executives to be open to communication, participative, and sharer; finally, they consider that they can influence the policy makers in their relations between them.
Bu araştırmanın amacı; Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının eğitim politikaları ve uygulamaları üzerindeki etkilerinin belirlenmesine katkı sağlamaktır. Nitel araştırma modeline göre tasarlanan bu çalışmanın örneklemi, araştırma konusuna dair zengin veri kaynağı sunacağı düşünülen 13 sivil toplum kuruluşundan oluşmaktadır. Bu çalışma grubunu oluşturan sivil toplum kuruluşları; DES, ERG, EĞİTİM-SEN, EĞİTİM-İŞ, EĞİTİM-BİR-SEN, LDT, SETA, TOBB Türkiye Eğitim Meclisi, TED, TÜRK EĞİTİM-SEN, TEGV, TİSK ve TÖZOK olarak belirlenmiştir. Çalışma grubunu oluşturan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin görüşlerinin alınması amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş ve görüşmeler sonucunda toplanan verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçları şu şekilde özetlemek mümkündür: 1) Sivil toplum kuruluşlarının genel olarak varlık sebepleri; `eğitim çalışanlarının mesleki, ekonomik, sosyal, siyasi ve özlük hak ve menfaatlerinin korunması` ile `eğitim politikalarının oluşturulmasına katkıda bulunma` iken; hedef kitlesi ise `öğretmen, öğretim elemanı, öğrenci ve eğitimin diğer paydaşlarıdır (yönetici, veli, memur, hizmetli vs.)`. 2) Sivil toplum kuruluşları tarafından en çok odaklanılan eğitim politikaları `müfredat, dersler, ders kitapları, öğretim programları, eğitimin içeriği, öğretme-öğrenme süreçleri, materyaller, öğrenme ortamları` ile `eğitime erişim, eşitlik, cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği, eğitim hakkı, okul terki, çalışan çocuklar, çocuk hakları, barınma problemi, burslar` başlıklarında yoğunlaşmaktadır. 3) `YÖK, MEB, diğer bakanlıklar ve siyasi partiler düzeyinde lobicilik faaliyetleri` sivil toplum kuruluşlarının eğitim politikalarını etkilemede en sık kullandıkları yöntemdir. 4) Sivil toplum kuruluşları genel olarak eğitim politikaları üzerinde sınırlı etkileri olduğunu düşünmekte; karar alıcılarla eğitim alanındaki ilişkilerinde sıklıkla `kişisel ilişkilere dayalı yaklaşıma` vurgu yapmakta; kamu yöneticilerinden en çok `iletişime açık, katılımcı ve paylaşımcı olmalarını` talep etmekte ve son olarak karar alıcılarla ilişkilerinde etki güçlerinin olduğunu düşünmektedirler.
177
No Comments.